Theodore Severin Kittelsen Güney Norveç’te bir kıyı kasabası olan Kragerø’da 27 Mayıs 1857’de doğdu. Sekiz kardeşin ikincisiydi. 11 yaşındayken babasını kaybetti. Ailenin geçimini sağlayabilmek için bir saatçinin yanında çalışmaya başladı. O yaşta bile çizimleri çevresindekilerin taktirini toplamaktaydı. 17 yaşında yeteneğini fark
Sıla özlemi çektiği ve memleketinin doğasını özlediği için 1887’de arkadaşlarının da yardımıyla temelli olarak Norveç’e geri döndü. Bir süre kız kardeşi ve kayın biraderinin yanında kaldı. Kayın biraderinin dükkanının batmasından sonra Lofoten’deki Skomvær Deniz Feneri’ne bekçilik yapma işi için hep beraber oraya taşındılar. Skomvær’de geçirdiği iki yıl Kittelsen için oldukça verimli geçti. Burada yaptığı birkaç dizi çizim, kitap olarak yayımlandı: “Life on Narrow Means” (Fra Livet i de smaa Forholde, 1890), “From the Lofoten” (Fra Lofoten, 1890-1891) ve “The Sorcery” (Troldskab, 1892). Bunlar tamamı Kittelsen tarafından hazırlanan ilk kitaplardı. Ayrıca çizimleri için yazılar da hazırlıyordu ve bu konuda da yetenekliydi. Resimleri tabiattan olduğu kadar Norveç folklorundan ve efsanelerinden de beslenmekteydi.
1889’da Inga Christina Dahl isimli, kendinden on yaş genç bir kızla tanıştı. Birbirlerine aşık oldular ve birkaç ay sonra da evlendiler. Evlilikleri boyunca dokuz çocukları oldu.
Kittelsen Ailesi birkaç kez taşınmak zorunda kaldı. 1890’larda Kittelsen birkaç kitap yayınladı. İçlerinde en dikkat çekicisi “The Black Death” (Svartedauen) idi. Bu kitapta ressam Norveç’in Kara Ölüm denen veba salgınının pençesine düştüğü dönemi anlatmaktaydı. “Svartedauen”de hemen hemen tamamı Kittelsen tarafından yazılmış 15 şiir ve illüstrasyonlar yer alıyordu. Ana karakter olan Kara Ölüm’ü oluştururken Kittelsen sadece folklordan değil gerçek hayattan da ilham aldı. Evliliklerinin ilk aylarında oturdukları Skatey Kasabası’nda, yöre halkının ‘Veba’ lakabını taktığı, huysuz ve çirkin bir ihtiyar kadın tanımışlardı.
1893-1894 arası “Do Animals Have Soul?” (Hayvanların Ruhu Var mı?) (Har Dyrene Sjæl?) döneminde Kittelsen Satirik çizgisini sürdürdü. Kurbağaları, kuşları, böcekleri; partiler, düğünler, çocuk oyunları gibi alışılageldik insan etkinlikleri içinde resmetti. “Tiriril Tove” döneminde ise doğanın gizemlerine ağırlık verdi.
1911 tarihli “People and Trolls, Memories and Dreams” (İnsanlar ve Troller, Anılar ve Düşler) (Folk og Trold, minder og drømme) isimli kitabı aslında çocukluğu ile yetişkinliği arasındaki dönemi anlattığı bir otobiyografiydi. Yine bu dönemde folklor kolleksiyoncusu olan Peter Christen Asbjørnsen ve Jørgen Moe tarafından hazırlanan Norveç Halk Hikayeleri’nin (Norske Folkeeventyr) resimlemesini yaptı.
1908 yılında Norway Royal Order Saint Olaf Ödülü’ne layık görüldü.
Tüm bu yeteneğine ve başarılarına rağmen hayatının son yıllarını işsiz ve maddi sıkıntı içinde geçirdi. 1910’da yerel bir banka kredi talebini reddedince Lauvlia’daki evini satmak zorunda kaldı. Ailesiyle birlikte Oslo’nun kenar mahallelerinde ve Jeloja Kasabası’nda yaşadı. Hastalığı yüzünden yorgun düşse de son gününe dek çalışmayı sürdürdü 1914 yılında beş parasız olarak öldü.
Kittelsen’in tarzı Neo-Romantik akım ile Naif Resim arasında yer alır. Ülkesinde oldukça meşhur bir sanatçı olsa da her nedense uluslararası şöhrete kavuşamamıştır.
Yaşadığı dönemde ve sonrasında ulaşamadığı uluslararası üne ölümünden 80 yıl sonra Norveçli Black Metal oluşumu Burzum’un 1994 tarihli Hvis Lyset Tar Oss albümünün kapak resmi olarak Svartedauen’deki çizimlerden biri olan Fattigmannen’i kullanmasıyla kavuşmuştur. Ayrıca albümün kitapçığında sanatçının Mustad ve Pesta i trappen isimli resimleri yer almaktadır. Varg Vikernes’in bu resimleri kullanmasının sebebinin Kittelsen’in Norveçli olması ve resimlerini çok seviyor olmasının yanı sıra icra ettiği müziğin soğuk ve karanlık atmosferini en iyi sanatçının resimlerinin ifade etmesi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda 1996 tarihli Filosofem albümünün kapağında da yine Kittelsen’in Op Under Fjeldet Toner en Lur adlı resmi kullanılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder