19 Haziran 2009 Cuma

FİLM KRİTİK: Defiance (2008)

II. Dünya Savaşı dönemi, Beyaz Rusya, Nazi işgali altındadır. Tahmin edileceği üzere bu bölgedeki Yahudiler de öldürülmektedir. Anne ve babalarının öldürüldüğü bir katliamdan kurtulmayı başaran Bielski Kardeşler ormanda yaşamaya başlarlar. Zamanla yanlarına başkaları da katılır. İlk başta kendilerine ayak bağı olacaklarını ve yiyeceklerini paylaşmak zorunda kalacaklarını düşündükleri için başka kimseyi istemezler. Ancak zamanla katılım sayısı artacak, toplulukları bir tür orman kampına dönüşecektir.
Soykırımdan kaçan Yahudilerle ilgili, çoğu benzeri gibi gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilmiş bir film. Genel olarak ortalamanın üzerinde. Sıkmadan kendini izleten bir film olsa da defalarca izlenebilecek bir yapım da değil. Daniel Craig ve Liev Schreiber gibi usta oyuncuları barındırması filmin artılarından biri. Söz konusu döneme ve olaylara ilgi duyanlara tavsiye olunabilecek bir film.
http://www.imdb.com/title/tt1034303/

14 Haziran 2009 Pazar

ANIME KRİTİK: Highlander: The Search For Vengeance (2007)

2100 küsurlu yıllar… Dünya post-apokaliptik bir görünümde. Etrafa kaos hakim. Böylesi bir ortamda, kahramanımız Colin MacLeod, yüzyıllar önce karısını öldürülen karısının intikamını almak için katilinin peşinde. Arayışı onu, bir tür diktatörlükle yönetilen geleceğin New York’una getirir.
Çocukluğumuzdan kalma bir karakter olan İskoçyalı Connor MacLeod’u (ismin telifle ilgili sorunlar yüzünden değiştirildiğini düşünüyorum) farklı bir formatta olsa da tekrar görmek güzel. Özellikle flashback’lerle MacLeod’un geçmişine yönelmek ve (orijinal filmden farklı) enteresan ayrıntılar görmek hoş. Ancak yine de pek beklediğimi bulamadım. Konusu yeterince doyurucu değil. Elde bu kadar güzel bir malzeme varken daha dolu dolu bir hikaye olmalıydı. Highlander fanlarının her halükarda izlemesi kaçınılmaz. 
http://www.imdb.com/title/tt0465657/


9 Haziran 2009 Salı

ALBÜM KRİTİK: Stillborn - Manifiesto De Blasfemia (2007)

Yakın bir zamanda keşfettiğim ve günlerdir dinlemekten kendimi alamadığım bir grup ve albümü. Grubun türü olarak Blackened Death Metal diye tabir olunan türde müzik icra ettiklerini söyleyebilirim. Bir gruba benzetmek gerekirse, Behemoth’un Death Metal’e daha çok göz kırpan hali diyebilirim. Albümde, daha iyi olabileceğini düşündüğüm davul tonlaması dışında hiçbir eksiklik yok. Baştan sona dek Death Metal fanlarını tatmin edecek düzeyde bir çalışma. Albümdeki tüm parçalar gayet iyi olsa da intro parçasından sonra giren Infernal Goat Worship öne çıkan ve kendini defalarca dinleten bir şarkı. Grubun 2004 tarihli Satanas el Grande ile 2008 tarihli Esta Rebelión Es Eterna albümlerini henüz kritiğini yapabilecek seviyede dinlememiş olsam da onların da sağlam albümler olduklarını şimdiden söyleyebilirim. 2008 albümünde Running Wild, Piledriver, Helhammer ve Sarcofago’dan cover parçalar da bulunmakta. Ayrıca 2004 albümünde de Rotting Christ’tan The Sign Of Evil Existence cover’ı yer almakta. Bu türün dinleyicisiyseniz mutlaka bir kulak verin. 

http://metal-archives.com/band.php?id=14100