16 Haziran 2011 Perşembe

FİLM KRİTİK: The Boat That Rocked (2009)

“Hükümet olmanın en güzel yanı da bu işte. Bir şeyi beğenmezseniz, kolayca onu yasadışı yapacak yeni bir yasa çıkarabilirsiniz.”

1960’larda İngiltere’de BBC Radyosu günde sadece 45 dakika Pop müzik çalmaktadır. Ancak insanlar daha fazla Pop ve Rock’n Roll dinlemek istemektedirler. Bu sebeple günde 24 saat bu tarz müzik yayını yapan korsan radyolar ortaya çıkar. Yasalardaki bir boşluktan faydalanarak açık denizde demirlemiş gemilerden yayın yapan bu radyoların en meşhuru ise Radyo Rock’tır. Carl isimli genç de annesi tarafından, vaftiz babası Quentin’in sahibi olduğu bu radyo istasyonunun yayın yaptığı gemiye gönderilir. Bu esnada İngiliz Hükümeti de korsan radyoları ortadan kaldırmanın yollarını aramaktadır.

Her ne kadar bahsi geçen müzik türü tam olarak bana hitap etmese de keyifli bir film. Özellikle 60’ların İngiliz müziğini sevenlerin bayılacağı ve daha eğlenceli bulacağı bir dönem komedisi.

Bilmediği, anlayamadığı, düşünebilmekten uzak zihninin idrak edemediği şeyleri yasaklama yoluna giden insanlardan oluşan hükümetlerin dün radyo istasyonlarını yasaklarken 45 yıl sonrasında interneti sansürlüyor olması da pek şaşırtıcı değil doğrusu.

http://www.imdb.com/title/tt1131729/

Hiç yorum yok: