21 Mayıs 2010 Cuma

FİLM KRİTİK: Valhalla Rising (2009)

Bir Viking şefi tarafından dövüşlere sokulan bir köle, günün birinde kendisini tutsak edenleri öldürerek kaçmayı başarır. Bir gözü olmadığı için Tek Göz olarak anılan ve hiç konuşmayan bu adam yanına, öldürdüğü adamların ayak işlerini yapan küçük çocuğu da alarak yola koyulur. Yolda Haçlı Seferi’ne katılmak için Kudüs’e gitmekte olan bir grup Hıristiyan savaşçıyla karşılaşır. Savaşta kendilerine katılması için Tek Göz’ü de aralarına katılmaya davet ederler.

Filmi izlemeye başlarken bol dövüşlü, bol kanlı, B sınıfı bir film izleyeceğimi düşünüyordum. Tam tersine, olabildiğince ağır tempolu, çok az sayıda diyalog içeren, hatta yer yer “saykodelik” tatta bir film çıktı karşıma. Açıkçası benim gibi İskandinav kültürüne, mitolojisine özel ilgisi olan biri için bu film tam bir hayal kırıklığı oldu. (Hatta pek sevdiğim birinin kendine has ifadesini ödünç alacak olursam, film tam bir ‘iptal’di.) Yer yer Aguirre: The Wrath of God’ı anımsattı. Ancak ağır temposu ve ne olduğu belli olmayan hikayesiyle izlenmeyi güçleştiriyor. Filmin tek olumlu yönü mükemmel derecedeki görüntü yönetmenliği.

http://www.imdb.com/title/tt0862467/

1 yorum:

The Dude dedi ki...

yahu mads mikkelsen genelde iyi filmlerde oynar ama...*degisik* bi filmde yer almis :)