Yıllar önce bir arkadaşımın çektiği bir CD sayesinde tanımıştım Bolot Bairyshev’i. Daha sonra o CD başka bir arkadaş tarafından kaybedilince pek üzülmüş, sanatçının adının yazılışını yanlış bildiğimden yıllarca arayıp tarayıp bulamamıştım. Geçenlerde bir yazıda ismine tesadüf edince, biraz uğraş sonucu bu albümüne ulaşmayı başardım. Üstadı aradığım yıllar boyunca Tuva müziği icra eden başka sanatçılara ve gruplara da rastlamıştım. Ancak Bolot Bairyshev’in o kayıp CD’deki şarkılarının (özellikle de açılış şarkısının) hissettirdiği atmosfer bambaşkaydı ve benzerine rastlamadım. Belki de erişemediğim şeyi hayalimde yücelttiğimi düşünüyorken bu albümü dinleyince kendime hak verdim: Bolot Bairyshev’in müziğinin havası bambaşka.
Üstat Tuva isimli Orta Asya memleketine özgü Throat Singing (Gırtlak Şarkıcılığı) tekniğiyle kopuz eşliğinde müzik icra etmekte. İlk dinleyene itici hatta böğürme gibi gelse de dinledikçe gerçekten zor ve etkileyici bir teknik olduğu anlaşılacaktır. Tek bir enstrüman, vokal ve temelde değişime uğramayan basit bir melodiyle bile etkili, hatta dinleyenin tüylerini ürpertecek bir müzik yapılabileceğinin kanıtı bence Bolot Bairyshev’dir. Albümdeki Kai Song, Ukok, Altin-Tuu en beğendiğim parçalar. Ancak özellikle Pray’i tek geçiyorum ve iddia ediyorum ki dinlerken içinize işleyecek.
Üstat Tuva isimli Orta Asya memleketine özgü Throat Singing (Gırtlak Şarkıcılığı) tekniğiyle kopuz eşliğinde müzik icra etmekte. İlk dinleyene itici hatta böğürme gibi gelse de dinledikçe gerçekten zor ve etkileyici bir teknik olduğu anlaşılacaktır. Tek bir enstrüman, vokal ve temelde değişime uğramayan basit bir melodiyle bile etkili, hatta dinleyenin tüylerini ürpertecek bir müzik yapılabileceğinin kanıtı bence Bolot Bairyshev’dir. Albümdeki Kai Song, Ukok, Altin-Tuu en beğendiğim parçalar. Ancak özellikle Pray’i tek geçiyorum ve iddia ediyorum ki dinlerken içinize işleyecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder