5 Mart 2011 Cumartesi

FİLM KRİTİK: Vanishing on 7th Street (2010)

Detroit’te büyük bir elektrik kesintisi yaşanır ve insanların neredeyse tamamı, arkalarında giysilerini dahi bırakarak ortadan yok olurlar. Ortadan kaybolmamak için ışıkta kalmak gerektiğini anlayan ve böylece hayatta kalmayı başaran birkaç kişi bir barda bir araya gelirler. Birlikte tüm bu yaşananları anlamaya, hayatta kalmaya ve kurtulmaya çabalarlar.

Ortalamanın üstünde bir korku-gerilim filmi olan Session 9 ile ilgi çeken, 2004 yapımı The Machinist ile tüm sinemaseverlere adını duyuran, son olarak da pek çok eleştirmen ve izleyici bayılsa da benim pek hoşlanmadığım Transsiberian’ı çeken Brad Anderson bu filmiyle tam anlamıyla çuvallamış. İlgi çekici bir konusu olsa da tempoyu korumayı başaramadığı için bir süre sonra sürükleyeciliğini kaybediyor. Sadece hikayesiyle değil, bazı sahneleriyle de fena halde Pitch Black’i anımsattı bana.

http://www.imdb.com/title/tt1452628/

Hiç yorum yok: