Günümüz sinemasının en kendine özgü, en yaratıcı, en tuhaf yönetmenlerinden birisi Takeshi Miike. “Japonya’nın David Lynch’i” sıfatı bile yetersiz kalacaktır kendisini tanımlamada. Sıra dışı filmlere aşina sinefillerin dahi yadırgadığı bir sinema diliyle çektiği, izleyicinin içine girmekte zorlandığı çok sayıda filmi var. Ve neredeseyse bizim izleme hızımıza yakın bir hızda çekmeye de devam ediyor.
Henüz kendisiyle tanışmamış olup da nereden başlayacağını bilemeyen veya bir iki filmini izleyip de diğer filmlerini merak eden izleyiciler için, seyretmiş olduğum filmlerinin kısa kısa tanıtımlarını topluca yapmak istedim.
Sukiyaki Western Django (2007)
Eski Japonya’da geçen bir western. Küçük bir kasabada, birbirleriyle savaş halinde olan iki klan aynı zamanda gizli bir hazinenin peşindedir. Derken kasabaya bir yabancı çıkagelir.
http://www.imdb.com/title/tt0906665/
One Missed Call (2003)
İnsanlar cep telefonlarından tuhaf mesajlar alıp ardından ölmeye başlarlar. Muhtemelen yönetmenin en vasat filmi. Japon ve Uzak Doğu korku filmlerinin en revaçta olduğu dönemde, muhtemelen ticari kaygılarla çekilmiş, türün tüm klişelerini içeren, sıradan bir korku filmi.
http://www.imdb.com/title/tt0366292/
Gozu (2003)
Genç bir mafya elemanına, akıl sağlığını yitiren, yine aynı gruba üye manevi ağabeyini infaz etme görevi verilir. Genç, kendisine verilen görevi yerine getiremez ve ağabey ortadan kaybolur. Yönetmenin şimdiye dek izlediklerim arasında en absürd ikinci filmi.
http://www.imdb.com/title/tt0361668/
Katakuri-ke no kofuku (The Happiness of Katakuris) (2001)
Katakuri ailesi şehir dışında bir pansiyon açar. İlk müşterileri intihar eder. Olayın duyulmasını istemedikleri için adamı bahçeye gömerler. İkinci müşterileri de sevgilisiyle kaçamak yapmaya gelen bir sumo güreşçisidir. Filmin aynı zamanda bir müzikal olduğunu da belirteyim.
http://www.imdb.com/title/tt0304262/
Ichi the Killer (2001)
Bir Yakuza lideri ortadan kaybolunca adamları da onu aramaya başlarlar. Bu araştırmanın başında da psikopat sıfatını sonuna dek hak eden, kayıp patronun sağ kolu vardır. İşi, başka bir Yakuza liderini kaçırıp işkence etmeye dek vardırır. Yönetmenin en çok bilinen filmlerinden biri, benimse ilk izlediğim Takeshi Miike filmi. Son derece sert, kanlı ve gore.
http://www.imdb.com/title/tt0296042/
Visitor Q (2001)
Tuhaf davranışları ve anormal seksüel eğilimleri olan bir aileye tanımadıkları bir misafir gelir. Film, izlediklerim arasında yönetmenin en absürd filmi. Ensest ve ölü sevicilik de dahil olmak üzere hemen her türlü cinsel sapkınlığa yer verilmiş. Film farklı okumalara açık. İsterseniz dejenere olan Japon aile yapısına bir eleştiri olarak alabilirsiniz veya türlü sıra dışılıkların yaşandığı Japon porno filmlerine bir eleştiri.
http://www.imdb.com/title/tt0290329/
Dead or Alive (1999)
Sıradan bir polis-mafya hikayesi olarak ilerleyen bir film. Polis dedektifinin, kızının ameliyatı için yüklü miktarda paraya ihtiyacı vardır. Film son dakikalarına kadar normal bir seyirde ilerliyor, en sonunda Takeshi Miike yine kendi filmi olduğunu belli ediyor.
http://www.imdb.com/title/tt0221111/
Audition (1999)
Orta yaşlı dul bir adam, yeniden evlenmeye karar verir. Ancak aklındaki gibi bir kadını nereden bulacaktır? Bir televizyon kanalında çalışan bir arkadaşı bir teklifte bulunur. Yeni bir program için seçmeler yapılacaktır. Görüşmelere kendisinin de gelmesini, bu şekilde istediği gibi bir kadın bulabileceğini söyler. Bu fikir adamın aklına yatar. Yönetmenin en sevdiğim filmi diyebilirim. Özellikle korku-gerilim seven herkese tavsiye ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder