Cinayet işlemiş akıl hastalarının tutulduğu, yüksek güvenlikli bir ada olan Shutter Adası’nda hastalardan (mahkumlardan) biri, tüm önlemlere rağmen hücresinden kaçmayı başarmıştır. Gardiyanlar tüm aramalarına rağmen, adadan tek ayrılma yolunun günde bir kez gelen feribot olduğu adada kadını bulamazlar. Bu olayı aydınlatmak üzere adaya Federal Dedektif Teddy Daniels (Leonardo DiCaprio) ve ortağı gelirler. İfadelerine başvurulacak kişilerin akıl hastaları olduğu, baş hekimin bazı dosyaları göstermek istemediği böyle bir ortamda davanın çözülmesi kolay olmayacak gibi görünmektedir.
Oyunculuğun, yönetmenliğin, gerilimli yapının, olay örgüsünün kusursuz olduğu ancak buna rağmen dört dörtlük diyemeyeceğim bir film. Sebebi de bazı ‘sürprizli’ mevzuların son derece tahmin edilebilir olması. Filmin başından itibaren ufak ufak verilen ipuçlarını ortalama bir sinema izleyicisi, hele de Memento, Fight Club, Machinist gibi filmleri izlemiş bir izleyicinin değerlendirerek tahminde bulunması çok zor değil. Üstat böyle bir ‘şaşırtmaca’ olayına hiç girişmeseymiş ortaya çok daha keyifli bir gerilim filmi çıkarmış diye düşünüyorum. Ancak film yine de keyifle, sıkılmadan izlenebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder