28 Kasım 2008 Cuma

FİLM KRİTİK: The Midnight Meat Train (2008)

Genç fotoğrafçı Leon, arzuladığı çıkışı ve başarıyı elde edebilmek için yaşadığı şehrin ruhunu yakalayacak fotoğraflar çekmek istemektedir. Bu denemeleri esnasında yolu gizemli bir adamla kesişir. Adamı gizlice takip etmeye başlar. Takip ettikçe adamın davranışlarından iyice kuşku duymaya başlar ve kendi başına durumu araştırmaya karar verir.
Clive Barker’ın Kan Kitapları’nda yer alan aynı adlı öyküsünde böyle bir film çekileceğini ilk duyduğumda düşündüğüm şey, hikayenin güzel olmasına rağmen filmlik bir malzeme barındırmadığıydı. Nitekim düşüncemde haklı da çıktım. Alacakaranlık Kuşağı, vs gibi bir dizinin yarım saat, bilemediniz 40 dakikalık bir bölümünde işlenebilecek konu bir buçuk saate yayılmış ve yer yer sıkıcı bir film ortaya çıkmış. Bu film bir kez daha ortaya koyuyor ki Clive Barker ne kadar iyi bir hikaye ve roman yazarı olsa da onun yazdıklarından uyarlanan filmler (Hellraiser hariç, onun yeri başka) pek de nitelikli sonuç vermiyor.
http://www.imdb.com/title/tt0805570/

Hiç yorum yok: